Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Sadullah Yoldaş, avukatlar, depremde yaralanan ve hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. Duruşmada savunma yapan sanık Yoldaş, binayı S.T’nin yaptığını savunarak, kendisinin sadece binanın yapımı için maddi olarak destekte bulunduğunu ileri sürdü.
“BENİM KUSURUM YOKTUR”
Apartmanın 1993’te yapıldığını belirten Yoldaş, şunları kaydetti: “Binanın yapım aşamasında emekli olduktan sonra kıdem tazminatım ve daha önce biriktirdiğim parayı değerlendirmek amacıyla S.T’ye verdim. Bina dükkanlarla birlikte 9 katlıydı. Ayrıca binada depo ve teras da var. Bu binada yaklaşık 23 yıl oturdum. Binaya ilişkin bir proje vardı ama belediyeye verilip verilmediğini bilmiyorum. İnşaat sırasında hiçbir denetim olmadı. 1994’te ekonomik krizden dolayı S.T. bir daha inşaata gelmedi. Benim kusurum yoktur. Binayı yapan ben değilim. Böyle bir bina olduğunu bilseydim oturur muydum? Suçsuzum ve beraatımı talep ediyorum.”
“HER ŞEYDEN SADULLAH YOLDAŞ’IN BİLGİSİ VAR”
Mağdurlardan E.E. de, depremde annesi, babası ve kız kardeşini kaybettiğini, kendisinin de yaralı olarak enkazdan çıkarıldığını belirtti. “Binanın altında bulunan tekstil atölyesinde çalıştım. Bu atölye eskiden halı kursuydu. O zamanlar kolon vardı. Ama tekstil atölyesi olduğu zaman o kolonları göremedim. Depremden sonra tekstil atölyesi sahipleri, ‘Her şeyden Sadullah Yoldaş’ın bilgisi var’ diyorlardı. Zaten ifade vermemem için tekstil atölyesi sahipleri beni tehdit etti. Bunu karakolda söylemiştim” diyen E.E, binanın yıkılmasında kusuru olanlardan şikayetçi olduğunu kaydetti.
Diğer mağdur olan müştekiler ise depremde binanın enkazında yakınlarını kaybettiklerini dile getirerek, şikayetçi oldukları sanıkların cezalandırılmalarını istedi.
Cumhuriyet savcısı hazırladığı mütalaasında, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi yönünde görüş bildirdi.
Savunmaların ardından mahkeme Yoldaş’ın tutuksuz olarak yargılanmasının devamına karar vererek, duruşmayı 24 Eylül’e erteledi.
İddianamede, binanın müteahhidi Sadullah Yoldaş hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.